Dikkat! Mide rahatsızlıkları Ramazan ayında tetiklenmiş olabilir…

Reflü varsa sigara tüketiminden uzak durulmalı

Orucun kalp sağlığını, sindirim sistemini, beyin sağlığını, böbreği, safra kesesini ve pankreası etkilediğini belirten uzmanlar, ince bağırsakta ve sindirim sisteminde iltihaplı hastalık, ülseratif kolit veya crohn gibi bir hastalık varsa Ramazan ayında tetiklenme yaşanabileceğini ifade ediyor. Aktif ülser ve reflü gibi hastalıklar varsa bedenin oruç tutmak için hazır olmadığını vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Murat Koca, mide rahatsızlıklarının tetiklenmemesi için yavaş ve hazmedilerek yemek tüketilmesini, hareketsiz kalınmamasını, asitli besinlerden ve reflüyü tetikleyen sigara kullanımından uzak durulmasını tavsiye ediyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Murat Koca, oruç tutarken tetiklenebilen mide rahatsızlıklarına değindi ve önemli tavsiyeler paylaştı.

Oruç sağlık açısından pek çok fayda sağlıyor

Özellikle Ramazan döneminde orucun pek çok fayda sağladığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Murat Koca, “Midenin sindirim sisteminde bir şikayet varsa eğer bunlar için belli önlemler almak gerekiyor. Orucun; beyin sağlığından kalp sağlığına, sindirim sisteminden  ruhsal sağlığa kadar pek çok artısı olduğunu söyleyebiliriz. Oruç; kalp sağlığını, sindirim sistemini, böbreği, safra kesesini ve pankreası etkiliyor” dedi.

Dikkat edilmediğinde bazı rahatsızlıklar tetiklenebiliyor

İnce bağırsakta ve sindirim sisteminde iltihaplı hastalık, ülseratif kolit veya crohn gibi bir hastalık varsa Ramazan ayında tetiklenme yaşanabileceğine dikkat çeken Op. Dr. A. Murat Koca, “Sindirim sisteminin bir bölümü olan pankreasta kronik pankreatitler tetiklenebilir. Ramazan ayında eğer dikkat edilmediyse şikayetler ortaya çıkabilir. Safra kesesindeki taşlar da belirli şikayetlerin oluşmasını artırabilir. Bu dönemde dikkat etmiyorsak bu şikayetler daha fazla olur. Oruç döneminde uzun süre aç kaldığı için midedeki asit miktarı da artıyor. Mide doğasında bir hassasiyet varsa bu duvar daha fazla etkileniyor, şikayetler ortaya çıkıyor” diye konuştu. 

Aktif ülser ve reflü için önlem alınmalı

Aktif ülser rahatsızlığı var ise daha kötü bir duruma gelebildiğini vurgulayan Op. Dr. A. Murat Koca, “Bundan dolayı önlemimizi almak şart. Önlem alındığı takdirde herhangi bir sorun oluşmuyor. Ayrıca bu şikayeti 3- 5 günlük bir şikayet olarak değerlendirmemek lazım. Reflü kronik bir hastalıktır. Eğer reflüyü tetikleyen durumlarla karşılaşıyorsak o zaman hastalık daha çok tetiklenerek şikayetler daha çok ortaya çıkar. Aktif hastalıklar varsa beden oruca hazır değil demektir. Gerekli tedaviler sağlandıktan sonra oruç tutulmasında bir sakınca bulunmuyor” ifadelerini kullandı. 

Yemekler yavaş ve hazmederek tüketilmeli

Op. Dr. Ahmet Murat Koca, mide şikayetlerinin artmaması için bazı yanlış yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Ne gibi yanlışlıklar yapıyoruz? diye baktığımızda ilk olarak çok hızlı yemek yemenin yanlış bir davranış olduğunu söyleyebiliriz. Yemekler yavaş yenmeli. Miktar olarak mideyi hazırlayarak yemeğe başlamak gerekiyor. Ayrıca asitli besinler tüketmemek, eğer bir reflü şikayeti varsa kahve, çay, asitli içeceklerden, baharatlı gıdalardan mutlaka uzak durmak şart. Eğer uzak durulmazsa mide şikayetleri artar, reflü ortaya çıkar. Bu durum da acı yaşanmasına yol açar. Bunun yanında dengeli bir şekilde yemek ve hareket etmeyi de unutmamak gerekiyor. Özetle alınacak önlemler arasında az ve yavaş yemeyi, gıdaları hazmederek tüketmeyi ve dengeli beslenmeyi sayabiliriz. Kızartmalardan kesinlikle kaçınılmalı. Reflü varsa ve kontrol altındaysa tedaviyle birlikte gereken ilaçlar mutlaka alınmalı. Bu önlemler alındığında her zaman rahat bir şekilde oruç tutmak mümkün oluyor.”

Sigara kullanımı reflü şikayetlerini tetikliyor

Sigaradan mutlaka uzak durulmasını tavsiye eden Op. Dr. Ahmet Murat Koca, “Eğer reflü şikayeti varsa sigara tüketildiği takdirde fazla miktarda şikayetlerin artmasına yol açılabilir. Kalp ile ilgili bazı rahatsızlıklar varsa mutlaka öncesinde tetkik yaptırılmalı. Kalp yetmezliği rahatsızlığı yoksa kardiyolog da ‘tutabilir’ derse oruç tutulmasına bir sakınca görünmüyor. Eğer kalpte bir stent varsa ve üzerinden 1 yıl geçmişse alınan ilaçlarla dengeli bir dönem söz konusuysa da bir sorun yaşanmıyor. Burada önemli olan nokta mideyi tahriş eden gıdalardan uzak durulmasıdır. Asitli gıdalardan, kızartmalardan ağır yiyeceklerden aşırı karbonhidratlardan, çok şekerli gıdalardan uzak durmak ve mutlaka dengeli beslenmek gerekiyor” dedi.

Safra kesesi alındıktan sonra 15-20 gün beklenmeli

Özellikle izah edilemeyen, çok şiddetli, bıçak saplanmasına benzeyen ve normal zamanda hiç yaşanmayan bir ağrı oluştuysa birtakım soru işaretlerinin de ortaya çıktığını belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Murat Koca, “Böyle bir durumda mutlaka bir hastaneye veya bir hekime gitmek, belirli tetkikler yaptırmak gerekiyor. Safra kesesi alındıktan hemen birkaç gün sonra oruç tutmak için vücut adaptasyon süresi beklenmeli. 3 gün gibi kısa bir zaman, beden adaptasyonu için çok erken. Vücudun adapte olması için 15-20 günlük bir döneme ihtiyaç duyuluyor” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*