Hamilelik bayanların ömürlerinde özel bir periyot olan mucizevi bir süreç. Bayanın vücudunda yeni bir hayatın oluştuğu bu evre büyük bir sevinç ve heyecanla karşılanıyor. Fakat bilhassa birinci hamilelikte, mutluluğun yanı sıra anne adaylarında anksiyete de sık görülüyor. Daha evvel deneyim edilmeyen bu seyahat sürecinde eş dosttan duyulan yahut sanal ortamdan edinilen kimi bilgiler nedeniyle ‘ya bebeğime bir şey olursa?’ niyeti anne adaylarının keyifli lakin bir o kadar da dertli olmalarına neden olabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, hamileliğin kesinlikle tabibin yönlendirmesi ve takibi altında geçirilmesi gereken bir süreç olduğuna dikkat çekerek, “Her adımın, her kararın dikkatli bir halde kıymetlendirilmesi ve yanlışsız bilgilere dayanması, anne ile bebeğin sıhhati açısından büyük ehemmiyet taşıyor. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik ile ilgili merak ettikleri her mevzuyu tabiplerine istişareleri çok önemlidir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, toplumda hamilelikle ilgili hakikat sanılan yanlışlı bilgileri anlattı, değerli teklifler ve ikazlarda bulundu!
Anne adayı aşerdiği besini kesinlikle tüketmeli. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Anne adayının aşerdiği besini tüketmezse bebekte doğum lekesi gelişeceğine yahut bebeğin bir uzvunun eksik olacağına yönelik yaygın bir kanı var. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, bu bilginin mutlaka hakikat olmadığına işaret ederek, “Aşermek anne adaylarında ruhsal bir durum. Hamilelikte temel kural, gerçek ve istikrarlı beslenme olmalı. Anne adaylarının istedikleri her besini tüketmeleri hedeflenen kilodan daha fazla almalarına ve bunun sonucunda gebelik şekeri ile gebelik tansiyonu üzere değerli hastalıkların oluşmasına yol açabiliyor” diyor.
Saç boyatılmaz ve makyaj yapılmaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Anne adayları hamilelik devrinde saçlarını boyatabilir ve makyaj yapabilirler. Dr. Aysel Nalçakan, hamileliğin 3. ayından sonra saç boyatılmasında bir sakınca olmadığına işaret ederek, “Alerjik tepki riskini önlemek için süreç kesinlikle düzgün havalandırılmış bir yerde gerçekleşmeli ve boya tüm saça uygulanmadan evvel alerji testi yapılmalı. Hamilelikte anne adayları makyaj da yapabilirler. Lakin bu periyotta cilt daha hassas olabileceği için cilt tipine uygun ve hipoalerjenik eserler tercih edilmeli, çok kimyasal içeren eserlerden kaçınılmalı. Gün sonunda da makyaj kesinlikle temizlenmeli” diyor.
Hamilelik periyodunda spor yapılmaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın tersine, uzmanlar hamilelik sürecinde nizamlı spor yapmanın son derece kıymetli olduğuna dikkat çekiyorlar. Çünkü hareketsizlik nedeniyle anne adayının olağandan fazla kilo alması; gebelik diyabeti, gebelik tansiyonu, iri bebek ve erken doğum üzere önemli tablolar oluşturarak hem anne adayının hem de bebeğin hayatını tehdit edebiliyor. Ayrıyeten sistemli spor yapan anne adaylarında doğum süreci daha kolay geçiyor. Bu nedenle hamilelikte sistemli olarak yürüyüş, yüzme yahut hafif antrenmanların kesinlikle yapılması gerekiyor. Örneğin, haftada 3-4 gün 30 dakika boyunca yürümek anne adayının kendisini fizikî olarak daha güçlü ve zinde hissetmesine katkı sağlıyor. Erken doğum yahut kanama riski taşıyan gebeler ise ağır ve riskli sporlardan kaçınmalı.
Bebeğin saçları çıktığında mide ekşimesi başlar. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Hamilelikte mide ekşimesi ekseriyetle ‘bebeğin saçları çıkıyor’ formunda yorumlanıyor. Bebeklerde saç çıkmaya başladığında midede ekşime sorunu oluşabilse de asıl neden sıklıkla reflü hastalığı oluyor. Bebeğin gelişimiyle birlikte progesteron hormonu düzeyi yükselince olağanda sıkıca kapalı olan alt özefagus sfinkteri bağları gevşemeye başlıyor. Gevşeme nedeniyle besinlerin ve mide asidinin yemek borusu ile boğaza geri gelmesi ‘reflü’ olarak isimlendiriliyor. Hamilelikte yaygın görülen reflü, doğumun akabinde birçok annede resen ortadan kalkıyor.
Diş tedavisi bebeğe ziyan verir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Hamilelikte diş ve dişeti sıkıntılarının ihmal edilmemesi büyük kıymete sahip. Aksi halde erken doğum ve düşük doğum yükü riski artıyor. Münasebetiyle rutin diş denetimlerinin aksatılmaması gerekiyor. Tedavi edilmesi gereken bir sorun varsa ilaç tedavisi uygulanabiliyor yahut diş çekimi yapılabiliyor. Acil değilse 3 aylık periyot geçtikten sonra tedavi tercih edilirken, acil bir durum varlığında ise süratlice müdahale ediliyor.
Hamilelikte cinsel bağ ziyanlıdır. YANLIŞ
DOĞRUSU: Hamilelik sürecinde cinsel ilgi bebeğe rastgele bir ziyan vermediği üzere, oluşturduğu mekanik tesirle rahim ağzından birtakım hususların salgılanmasını sağlayarak doğumu da kolaylaştırabiliyor. Münasebetiyle bu riski taşımayan anne adaylarının rahat ettikleri sürece son haftaya kadar cinsel bağa girmeleri sıhhati olumsuz etkilemiyor. Lakin düşük ve erken doğum riski varsa cinsel hayatın kısıtlanması gerekiyor.
Normal doğumdan sonra cinsel ömür eskisi üzere olmaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yaygın inanışın tersine vajinal bölge yaklaşık olarak 6 hafta içinde eski halini aldığı için olağan doğum cinsel hayat üzerinde olumsuz bir tesir oluşturmuyor. Şayet doğum sonrasında vajina eski haline dönmezse günümüzde uygulanan operasyonlarla vajinadaki genişlik çarçabuk daraltılabiliyor.
Hamilelikte sırtüstü yatılmaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Anne adayları kendilerini rahat hissettikleri her durumda uyuyabilirler. Fakat ilerleyen haftalarda, bilhassa de 3. trimesterde büyüyen rahim damarlar üzerinde bası yaparak kalbe dönen kan ölçüsünü azaltabiliyor. Bunun sonucunda kan basıncı düşebiliyor ve yeniden diyafram basısı nedeniyle teneffüs zahmeti oluşabiliyor. Bu nedenle tabipler hamileliğin son haftalarında sol yan tarafa hakikat yatılmasını tavsiye ediyor. Dr. Aysel Nalçakan, “Ancak sırtüstü yatmakta rastgele bir zahmet çekilmiyorsa, bu konumda yatılmasında yahut uykuda durum değiştirilmesinde bir sorun yoktur” diyor.
Şeker yükleme testi yapılması sakıncalıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Şeker yükleme testi hem anne adayı hem de bebek için büsbütün inançlı bir test. Şeker yükleme testiyle bedene alınan şekerin daha fazlası gebeler tarafından gün içinde esasen tüketiliyor. Meğer teşhis konulmayan ve bu sebeple denetim altına alınamayan diyabet; bebekte erken doğum, yapısal anomaliler (kalp, hudut sistemi vb), gebelik tansiyonu ve iri bebek üzere önemli problemlere yol açabiliyor. Bu nedenle ek risk faktörleri yoksa, hamileliğin 24-28. haftaları ortasında (ek risk varsa bazen hamileliğin erken haftalarında da) kesinlikle şeker taraması yapılması gerekiyor.
Tüp bebek tedavisi sonrasında kesinlikle sezaryen doğum olmalı. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Takipleri olağan giden ve tek bir bebek olan hamilelikte kesinlikle sezeryan ile doğum gerekmez. Sağlıklı devam eden hamilelikte anne adayları olağan doğum yapabilirler.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın