Ofis çalışma modelinin ve akıllı aygıt kullanımının yaygınlaşması gözlerde kuruluk, batma, yanma ve kızarıklık üzere şikayetlere sebep olabiliyor. Göz kuruluğunun günümüzde görülme sıklığının yüzde 70’lere kadar yükseldiğine dikkat çeken Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Telefon, tablet, laptop üzere akıllı aygıtların ağır kullanımı, klimalı ortamda çalışmak, gereğince sıvı tüketmemek, çeşitli sistemik hastalıklar ve sistemik hastalıklar için kullanılan kimi ilaçlar göz kuruluğuna yol açıyor. Göz kuruluğunu farklı içeriklere sahip destekleyici yapay gözyaşı eserleri ve lazer uygulamaları ile faal bir formda yönetebilmek mümkün” açıklamasında bulundu.
Göz yüzeyinin gereğince nemlenmemesiyle ortaya çıkan göz kuruluğu, bazen gözyaşındaki üretim azlığıyla bazen de gözyaşının kaybıyla yahut kuruluğa neden olabilecek ikincil faktörlerle alakalı olarak gelişebiliyor. Göz kuruluğunun aktif bir halde yönetildiğinde şikayetlerin azaldığına dikkat çeken Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Ancak sürekliliği olan kararlı ve sabırlı bir tedavi idaresiyle bu sorunu ömür uzunluğu denetim altına almak mümkün” dedi.
Belirti şahıstan şahsa değişiyor
Göz kuruluğunun altyapısına ve eşlik eden hastalıklara nazaran belirtilerin de değişkenlik gösterdiğini paylaşan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Hastaların şikayetleri genel olarak batma, yanma, kızarıklık, bulanık görme, gün sonuna gerçek makus görme ya da iritasyon yani yabancı cisim kaçmış üzere hissetme formunda oluyor” dedi. Göz kuruluğu belirtileriyle doktora başvuran hastalarda kesin teşhis için birinci olarak öyküsünün dinlenmesinin değerli olduğunu hatırlatan Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Bir sonraki adımda biyomikroskop isimli aygıtta hastanın göz yüzeyi ve göz kapağındaki kimi bulgular inceleniyor. Sonrasında ise flourescein boya testi var. Bu test, gözyaşı katmanının boyanması suretiyle gözyaşının dağılma vaktine bakılması için yapılıyor. Ayrıyeten birtakım kliniklerde gözyaşı sinema katmanını görüntüleyen meibography aygıtıyla gözdeki meibomian bezlerinin ve gözyaşı kalitesinin ölçümleri de sağlanıyor” diye konuştu.
Göz kuruluğunun tedavisinde yapay gözyaşı da kullanılıyor
Yapay gözyaşının büsbütün hekim kontrolünde kullanılması gereken bir eser olduğunu paylaşan Uslu, “Çoğu damla ve jel formunda olurken, her birinin içerikleri ve kompozisyonları birbirinden farklı. Standart bir kullanımı yok; hekim kontrolünde, günlük 2 kereden 5 keze kadar kullanılabiliyor” biçiminde konuştu.
Göz kuruluğu “yönetilebilir” bir sorun
Göz kuruluğuna tedavi edilebilir demenin pek hakikat olmadığını, zira göz kuruluğuna neden olan ve altta yatan nedenlerin hayat uzunluğu sürebildiğini belirten Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Dolayısıyla tedavi edilebilir demek yerine ‘yönetilebilir’ bir sorun demek daha gerçek bir yaklaşım. Altta yatan faktörler ya da çevresel şartlar denetim altında tutularak ve gözyaşı destekleyici tedaviler sürdürülerek, lazer tedavilerinden faydalanılarak şikayetlerin azalması ve göz kuruluğunun faal idaresi mümkün” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın