Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS), 7 Haziran Dünya Besin Güvenliği Günü’nde bir sefer daha inançlı besin üretiminin kıymetine dikkat çekiyor. Besin güvenliği için global kabul görmüş standartların ehemmiyetine vurgu yapan TÜGİS İdare Konseyi Lideri İsmail Kaan Sidar, “Tüketici sıhhati ön planda tutularak besin güvenliği konusunda kollektif bir bakış açısıyla sağlıklı toplumların devamlılığı koşuldur. Besin bölümünde besin güvenliği, eserin toprakta yetiştiği müddetten sofraya ulaştığı ana dek uzanan ve hem kapsamlı hem dikkat edilmesi gereken birçok basamakla sağlanır” sözlerini kullandı.
Yeni jenerasyon faal patron sendikacılık anlayışıyla faaliyet gösteren TÜGİS, Birleşmiş Milletler Dünya Tarım Örgütü (FAO-DTÖ) tarafından ilan edilen 7 Haziran Dünya Besin Güvenliği Günü’nde sağlıklı besin tüketimine dikkat çekti. Kapsamlı denetim süreçleriyle inançlı besin imalatının kıymetinin altını çizen TÜGİS, paralel olarak besin temelli risk ögelerinin bilimsel olarak incelenmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS) Lideri Kaan Sidar, “Tüketici sıhhati ön planda tutularak besin güvenliği konusunda kollektif bir bakış açısıyla sağlıklı toplumların devamlılığı kuraldır. Besin kesiminde besin güvenliği, eserin toprakta yetiştiği mühletten sofraya ulaştığı ana dek uzanan ve hem kapsamlı hem dikkat edilmesi gereken birçok etapla sağlanır” dedi. Besin standartlarının, başta tüketici sıhhatini müdafaa emeliyle oluşturulmuş bilimsel temelleri olan yasalar olduğunu aktaran Sidar, besin üretimi, sürece, transfer ve satış süreçlerinde bu standartların sağlanmasının hayati değer taşıdığını vurguladı.
“Gıda güvenliğinin gerisinde birçok meslek kümesinin emeği var”
Gıda üretiminde güvenlik standartlarının belirlenmesinde birçok farklı meslek kümesinin emeği ve tesiri olduğunu belirten Sidar, “Toksikologlardan besin kimyagerleri ve mikrobiyologlara, besin ve ziraat mühendislerinden veteriner tabip ve tıp hekimlerine kadar birçok bilim temelli meslek kısmından uzmanların bir ortada çalışması ile besin güvenliği standartları ortaya çıkmıştır. Bir besinin hangi mevsim şartlarında üretildiğinden satış sırasında hangi şartlarda koruma edildiğine kadar oluşturulmuş küresel bir harita var” dedi. Sidar, içeriği Birleşmiş Milletler Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) ve Besin ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından belirlenen Codex Alimentarius standartlarının, besin üreticilerinin yanı sıra besin ihracatçıları açısından da değerli bir rehber olduğunun altını çizdi.
Geleceğin besini sürdürülebilirliğe bağlı
TÜGİS Lideri Sidar, besin güvenliğinin yalnızca üretim ve tüketim süreçlerini değil, birebir vakitte besinin sürdürülebilirliğini de kapsadığını belirtti. Sidar, “Gıda demek, tüm canlıların hayatta kalabilmeleri ismine muhtaçlık duydukları temel ihtiyaçları demek. Bu noktada, dün ve bugün olduğu üzere, gelecekte de tüketime uygun besinlerin olmasını sağlamak durumundayız. İklim değişikliği, nüfus artışı, globalleşme üzere bahisler, besin güvenliğinin ehemmiyetini ortaya çıkarıyor. Besinin güvenliğini sağlamak birebir vakitte sürdürülebilirliğini sağlamak manasına geliyor“ dedi. Daha evvel zelzele bölgesinde besin güvenliğine dikkat çektiklerini hatırlatan Sidar, pandemi ve doğal afet süreçlerinin akabinde sağlıklı ve kaliteli besine ulaşabilmenin değer kazandığını vurguladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın