Turkuvaz Medya Kümesi ve Gastronomi Turizm Derneği iş birliğiyle düzenlenen Gastroshow’un ikinci bölümünde Sofra Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Esra Sinanoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen “Modern Türk Mutfağı” panelinde konuşan konuşmacılardan Şef Murat Bozok, Türk mutfağının dünyaya açılması için evvel teknik manasında bir standarda sahip olması gerektiğini belirterek, “Modern Türk mutfağı deyince dünyanın en lezzetli mutfağı olduğunu hissediyorum. Zira anne lezzeti diye bir kavram var.
Ancak teknik ve lezzet açısından dünyanın en güzeliyiz diyemem. Kendi eserlerimize olan sadakatimiz çok yüksek sayılmaz. Bilhassa yurt dışı mutfağına fazla özeniyoruz. Biz yemeği yaparken öncelikle yemekleri rafine etmemiz gerekiyor.
O açıdan lezzetini bozmadan yemeği görsel olarak rafine etmeliyiz. Biz şefler olarak üstümüzde büyük sorumluluk var. Örneğin baklava üzere, üretimi güç lakin bizim coğrafyamızda çok âlâ yapılıyor. Lakin teknik konusunda babadan oğula kalan bir yöntem ile ilerleniyor. O yüzden bu tip yemeklerde gelişmek ve dünyaya açılmak istiyorsanız tüm nesiller tıpkı teknikle çalışmalı”
Şef Murat Bozok: Türk mutfağı 20 yıldır atılım içinde
Son 20 yılda Türk mutfağının gelişimi de göz arkası etmemek lazım. Evvelden gastronomi konusunda müellifimiz bile yokken şu an ana akımda programlar, özel aşçılık kursları ve büyük gastronomi yatırımları var; o sebeple bu gelişimi görmezden gelemeyiz” dedi.
Günaydın Restoran Zinciri Kurucusu Cüneyt Asan: “Yemeklerimiz lezzetli lakin dünyaya sunmada eksik kalıyoruz”
Mutfağımızı modernize etmemiz gerektiğini belirten Günaydın Restoran Zinciri Kurucusu Cüneyt Asan, “Bizim yemeklerimizin lezzet manasında sorunu yok ancak onları dünyaya sunma konusunda bir grup eksikliklerimiz var. Gastronominin sürdürülebilir olması için öncelikle devletin dayanak olması ve yetişmiş eleman bolluğunun olması gerekiyor. Şayet eserlerinizin pazarlamasını gerçek yapamazsanız onu satmada ve dünyaya ihraç etmede de başarılı olamazsınız. Tüm bunlara karşın Türkiye’de önümüzdeki 10 içinde büyük gelişmeler olacağına inanıyor. Çünkü eğitimli bir jenerasyon de yetişiyor. Yurt dışında başta sarma ve kuru fasulye olmak üzere zeytinyağlı yemeklerimizle temsil edilmemiz gerekiyor” dedi.
Feriye Lokantası Şefi Birkan Erköylü: “Yemeklerimizin farkı öyküsü olması”
Ben uzun yıllar Türk-Osmanlı mutfağı kültüründe çalıştığını belirten, Feriye Lokantası Şefi Birkan Erköylü, “Yemek dediğimizde hem kültürel hem teknik manada geleneğe bağlı kalacak formda modernize etmeliyiz.
Yemekleri modernize ederken sunum teknikleriyle müşterileri şaşırtmak gerekiyor. Biz şefler, yemeğin tadını değiştirmeden farklı teknikler kullanarak modernize edebiliyoruz. Bunun içinde çağdaş teknoloji ve aletlerden yararlanıyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın